29 Nisan 2013 Pazartesi

İştar Deniz Sezonunu Açtı!


Aniden neredeyse 30 dereceye dayanan hava sıcaklıkları tarladaki ağacı, kuşu böceği ve de şehirlileri de şaşırttı galiba! Pazar günü yine çekirdek aile olarak soluğu Çeşme'de aldık.Babası" İştar'ı denize sokacağım" dediğinde açıkçası komple sokacağını hiç düşünmemiştim ama vallahi yaptı!  Yanımızda havlu,mayo vs olmamasına rağmen Ilıca Büyük plaja gittik, İştar' ı soyduk çırılçıplak bıraktık ve ta ta taa: İştar Hanım deniz ve kumla tanıştı! Ben alelacele güneş kremini sürmeye çalışırken, İştar da  o sırada bir avuç kumu ağzına atmıştı bile! İştarı denize komple sokmadık, elimizde tutup bacaklarını sallandırmasını sağladık, sonra da onu dalgaların kumla birleştiği noktaya oturttuk. İştar bana göre henüz soğuk olan denizi de çok sevdi,kuma oturmayı da, kumla oynamayı da.
Tabi tedariksiz anne baba olarak,deniz çıkışı spora giderken giydiğim terli tişörtümle İştar'ı sarıp koşa koşa havlu aramaya gittik.Yol üstü marketten havluyu alıp oradan Alaçatı Marina'ya geçtik. Neyse ki sıcak su akıyormuş.Hemen lavaboda hanımefendiyi bir sudan geçirip tuzdan kumdan arındırdıktan sonra havluya sarıp marinadaki teknemize koştuk.Kamaradaki çarşafsız yatakta bez bağlama telaşesini atlatıp biraz da oyundan sonra Alaçatı'da birşeyler yiyelim dedik ve Mehmet Yaşin'in programında gördüğümüz,  Avrasya diye bir restorana gittik. Yemek çeşidi ve lezzet olarak Veli Usta ile birebir aynıydı. Yani  ayaküstü karın doyurmak için ideal.
Ama bana göre artık restoranlar herkesin evde yaptığı, yapmasa da başka yerlerde de ulaştığı  tip zeytinyağlı /meze klasikleri (haydari,yaprak sarma,rus salatası,barbunya,enginar,şakşuka,cacık,taze fasülye vs) artık satmamalı.İnsan gidince farklı,ilginç lezzetler arıyor.Lüks balık restoranları  maliyeti 3 lira olan ama farklı bir şeyi 30 liraya satarak bunu başarabiliyorken ortalama bir restoranda bunun olmaması ancak vizyon eksikliğidir bence. Yada belki de mönüde bilmem ne yatağında bilmem ne yazınca mutlaka balon kadeh ve kişi başı 150 tl hesap da eşlik etmeli, bilemedim.
Yine yerinde duramayan İştar Hanım, daha gelmeden yemeğini yemiş olmasına rağmen kaşık kaşık cacık,incik haşlamasının suyu,yoğurt ve sütlacı götürdü. Tabi sonrasında yaptığımız Çeşme pazarı ziyaretinde de mışıl mışıl uyudu.
 Önümüzdeki hafta sonu tekneyi temizleyip paklayıp, daha yaşanır hale getirdikten sonra İştar kızımı komple denize sokabiliriz sanırım, öyle görünüyor!
İştar hanımın deniz görüntüleri için:
https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=mE3r7mn9bd8



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder