30 Ağustos 2013 Cuma

Sakinledik...


Evet sakinledik gibi sanki. Belki bunda İştar'ın yeniden bakıcısıyla bir araya gelmesi de sebep olmuş olabilir. Kendi evi,kendi yatağı, kendi düzeni üçlemesi içinde hele hele dört duvar apartman dairesinde geçen günler İştar'ın hiperaktivitesini biraz yonttu gibi sanki.
Gece uyanmalarımız genellikle devam ediyor.Kandırabilirsem, gecenin devamını kendi yatağında geçirmesini sağlıyorum ama bu hafta genelde maaile sabahladık.Saat 8-8:30 gibi uyanıyor; öğlen 12-13 gibi tek ve uzun bir uyku uyuyor. Akşam ise en erken yatışımız 22-23.
Artık sürekli baktığımız kitaplardaki resimlerle ilgili basit sorular sorduğumda hemen cevabını alıyorum.
-"Bu bebek napıyor İştar?"
-"Aaaağlıyooo"
-"Peki bu napıyor anneciğim?"
-"Mama mı?"
Peki buradaki?
- "Eeee" (uyuyan bebek resmini ee yapıyor diye öğretmiştim)
Verdiği cevapların hepsi doğru. Sadece özne ve yüklemden oluşan tam bir cümle değil, henüz kuramıyor.
Mayo giymiş bebek resmini gösterip, bıcı bıcı mı diyor.
Yemek yedirirken kaşığı alıp kendi kendine yemek yemeye çalışıyor.Şu an başarı oranımız -bir yetişkine göre- %60 seviyelerinde. Ama azimliyiz galiba.
Anneyi öp dediğimizde hemen öpücük göndermeye başlıyor.
Dedeye de üzüm ver dediğimizde  dedenin yanına gidip elindeki salkım üzümü dedesine uzatıyor.
Annecim şu yerdeki şortunu al da kirli sepetine at dediğimde hemen gidip yapıyor.
Ve günde belki bin defa anne anneeee diyor. Hatırlıyorum da aylar önce mama ve babadan başka birey demediği günlerde aman zaten mama da rusça anne demek deyip kendimi avutuyordum.
Nereden nereye..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder