12 Ağustos 2014 Salı

İştar'ın Vukutları Bini Aştı

sürekli bir takla hali
Şu an beni görseniz, ten rengi olarak Eda Taşpınar'la yarışırım ama maalesef bu rengi saatlerce yağlanıp şezlongda yatarak değil, plajda İştar'ın peşinde koşarak edindim. Sanırım ortada  bir hiper aktivite sorunumuz var.
Yoksa  durum o kadar "klinik" değil belki de kızım sadece "hareketli" bir çocuk mu? Hangisi?
Evet bu soruyu ciddi ciddi sormaya başladım artık kendime. İnternette araştırıyorum, semptomlara bakıyorum; tutan var, tutmayan var. Size İştar'ı içinde mini klübü, plajı ve çocuk havuzu olan bir otele götürdüğümde yaşadıklarımı adım  adım anlatayım da siz karar verin:
İştar, sahile iner inmez, kendi oyuncakları kenarda dururken herkesin ama herkesin oyuncaklarını alıp plajın öbür ucuna kaçıyor,  katiyen aldıklarını geri vermiyor, isteyene "o beniim" çekiyor, karşı taraf ısrarcı davranırsa da çakıyor bir tane!Evet aynen öyle. Ya ittiriyor yada paat geçiriyor suratına.
 Sahilden canı sıkılırsa da büyük bir hızla ( ben orta sürat koşarak ancak yetişebiliyorum, o derece) otelin diğer tarafına yani mini klübün önündeki havuza KOŞARAK gidiyor VE KENDİNİ 40 CMLİK HAVUZA ATIYOR. Evet 2 yaşında ama bunu yapabiliyor. O an  şezlongtakilerin halini görmenizi isterim. Herkesin "ay ay ay" sesleri eşliğinde yüreğinin yağları eriyor,  bir yandan da bana " ulan anneye bak çocuğunu disipline edememiş,cık cık" mesajı veren gözlerle bakıyorlar.

mini klübün havuzu
Ben gün boyunca sürekli İştar'ın peşinden koşuyorum, sürekli cebren  ve hile ile alınan eşyaları sahiplerine özür dileyerek geri veriyorum, İştar'ın sataştıklarını İştar'dan ayırıyorum; İştar kendini havuza atmadan İştar'dan önce  havuzun önünde olmaya çalışıyorum vs vs..
İştar yaşıtı başka çocuklar kalın bir güneş kremi tabakasına bürünmüş halde, sakin sakin annelerinin yattığı şezlongun TAM ÖNÜNDE, EVET TAM ÖNÜNDE kürekle aldıkları kumu kovalarına SAATLERCE boşaltıp gayet güzel eğlenirken, benim kızım o esnada oteli birbirine katıyor.  Ben çoğu zaman İştar'a güneş kremi bile süremiyorum, sürmeye kalktığımda  "hayııır" deyip kendini yere atıyor ve resmen müdahale etmemi imkansızlaştırıyor. O yüzden İştar'ın cildi şu an meşine dönmüş vaziyette.
İştar'ın rüzgarının estiği her yer karışıyor ve feryat figan ağlayan çocuk sesleri yükseliyor bıraktığı yerde.
Bir bakıyorum İştar başka bir çocuk için doldurulmuş şişme havuzun içine atlamış, oyuncakları ısırıyor, havuzun suyunu içiyor; bir bakıyorum mini klüpte kendinden büyük bir çocuğu ağlatmış. Çoğu zaman o kadar hızlı hareket ediyor ki, ben daha müdahale edemeden iş bitmiş oluyor.
Bu aralar da yüzme dersi alan kuzenine özendi, " ben kendim yüzebilirim" diyor. Ve denemelere de başladı. Geçen gün  boğazına kadar denize girmiş, son anda çekip aldım onu.
Tanımadığımız çocuklar bir derece ama özellikle kuzenine yaptığı saldırılar beni inanılmaz rahatsız ediyor. İştar Zeynep'e bayılıyor, Zeynep İştar'sız yapamıyor tamam da , bir araya geldikleri her an saç çekmeler, İştar'ın ittirmeleri, Zeynep'in ağlamaları artık kabak tadı verdi. Plajdalarsa İştar avuç avuç kumu alıp Zeynep'in gözüne atıveriyor,hem de durup dururken.
Elbette bunu karşısındakine zarar vermek için yapmıyor ama ben bu mevzularla nasıl mücadele etmem gerektiğini, beni kesinlikle kaale almayan bir çocuğu sosyal ortamlarda başkalarına zarar vermeden,onların eşyalarına bulaşmadan nasıl eyleyebileceğimi bilmiyorum. Şimdiye kadar yaptıklarım bunlar ve hiç biri işe yaramadı:


1. İştar'ı olay yerinden uzaklaştırıp, köşeye çekip konuşma yapmak >> çoğu zaman lafımın yarısında kaçıp uzaklaşıyor , ben de peşinden tabi.
2.İştar'a " sana bugün Caillou seyretmek yok, dondurma yok vs" tehdit etmek >> kikir gülüyor
3.Pılı pırtı toplayıp eve gitmek ve giderken " şu an seni oyundan aldım ve eve gidiyoruz, çünkü sen kardeşin oyuncaklarını izinsiz aldın ve onu ittirdin" demek >> kendini yere atıp geri dönmek istiyor, istediği yapılmayınca bu kez bana tokat atmaya başlıyor
4.Eğer evdeysek onu 4 tarafı kapalı yatağına koyup "şu an cezalısın çünkü yapma dediğim halde damacana pompasına basıp etrafa su sıçratıp o suları yerden içmeye devam etttin" demek >> 1 dakika sonra sessiz sessiz  güya çıkamayacağı yataktan kendi kendine inmiş, yanıma, salona girip " ben geldiiim" dedi. aklımı oynatıyorum sandım!
5".Hayır koltukta yada benim yatağımda zıplamanı istemiyorum, bu senin için güvenli değil ama istersen park yatağında zıplayabilirsin" demek >> park yataktan iki hamlede çıkıp , "hayıııır ben burada zıplıycam" deyip, yatakta hoplaması 1 dakikayı bile bulmadı.
6." İştar lütfen evimizde takla atma, ama okulda istediğin kadar takla atabilirsin anlaştık mı" demek>> Okuldan kastım elbette gittiğim spor klübünün çocuk bakım merkezi. Evet İştar orada da takla atıyor, evde de.
7.İştar lütfen yukarı kata tek başına çıkma, iner misin merdivenlerden? Tamam o zaman, Zeynep abla seninle bir daha oynamayacakmış >> Ben yukarı çıkıyorum bay bay!
Mevzuyu 2 yaş kontrolü sırasında doktoruyla da görüştüm ve bir pedagogtan destek alıp alamayacağımızı sordum.Doktorumuz şu an laftan anlamayacağı için buna gerek olmadığını  yapılacak işin sadece kabahat işlenince onu o an için hoşuna giden bir aktiviteden mahrum etmek olacağını söyledi. Eh bunu her defasında yapıyorum ama şimdiye kadar bu asla işe yaramadı. Yine bildiğini okuyor.
Biraz da mizaç meselesi, bunu kabullenmek lazım.Etraftaki çocuklara bakıyorum; çoğu diğer insanlara ve yeni her türlü duruma karşı ürkek ve temkinli. E hal böyleyken aynı çocuğun plajda kumla oynarken annesinin yanından ayrılmak istememesinden daha doğal ne olabilir ki?Oysa İştar fena halde korkusuz, bir o kadar meraklı ve erken yürümesinden mütevellit denge-kas koordinasyonu son derece gelişkin.Tüm bunlar birleşince ortaya haylaz bir profil çıkıyor işte.
Kendi evimizde, sınırlarını kendimin çizeceği her türlü ortamda bu bir sorun yaratmıyor ama dışarı çıktığımızda İştar'a mukayet olmam o kadar zorlaşıyor ki. Geçen gün yanımda kumla oynarken gayet sakin gitti, her iki avucuna doldurduğu kumları hemen yanımızda şezlonga uzanıp sohbet eden bayanların gözüne fırlattı.Kadıncağızlar resmen neye uğradıklarını şaşırdılar, ben yerin dibine geçtim, ne diyeceğimi bilemedim. O an bana kadın bağırıp çağırsa, hatta beni şikayet etse hakkı vardı.
Yine geçenlerde İştar plajda oynarken yanımıza 5 yaşlarında bir kız ve annesi geldi. İştar bu, durur mu hemen koşup kızın pembe kovasını aldı. Çocuk olaydan rahatsız olmadı ama annesi hemen müdahele etti, "hayır canım sen bunu alamazsın bu bizim"dedi iğneleyici bir sesle. Bu 2-3 kere tekrarlandı. Kovayı  her seferinde İştarın elinden alıp kıza verdim ve şunu dedim: " al hayatım kusura bakma, bu senin kovan. ama sen bizim oyuncaklarımızla her zaman oynayabilirsin, olur mu?"
Laf sokmamı anlayan anne hemen cevabı yatıştırdı" beraber oynasalar OK ama böyle alıp kaçmak olmuyo, bizimki ağlar hemen". Tüm bunlar yaşanırken malzemelerin sahibi kızımız tepki vermeden  oyun oynamaya devam ediyordu. Anne kızına derin bir çukur kazdı  ve hoop bizimki kendini çukura atıverdi!Vay sen misin o çukura düşen. Anne hemen kaleci gibi yere çalım atıp bizimkini durdurmaya çalıştı ama tabi çok geçti. " Biz gidelim o zaman canım buradan" dedi anne bu defa da." İyi olur" dedim içimden. Neyse ki tansiyon fazla yükselmeden biz oradan ayrıldık. Biraz daha kalsaydık kadınla birbirimize girerdik herhalde.Çocuk ağlayarak tepki gösterse, yada huzursuz davransa kadının bu yoğun tepkisi son derece anlaşılır olurdu ama kadının bu kraldan çok kralcı tavrını doğrusu hiç anlayamadım.
mini klupte vukuatlar
Bir başka gün ise mini kulüpte İştar kimin resmi faaliyet tablosuna asılacak davasına kendinden 2-3 yaş büyük bir erkek çocuğunu ittirdi, çocuk yere düştü ve ağlamaya başladı. Ama bu ağlama neredeyse yarım saat sürdü! Annesi onu teselli etmeye çalıştı filan ama yok, çocuk daha da volüm yükselterek ağlıyor.Biz İştarla müdahil olduk, İştar onu öpmeye kalktı, sarıldı marıldı , hamurdan güneş yapıp ona verdik filan ama yok yok! Bu arada annesi de  olayı gayet güzel yönetti, " çocuk canım bunlar olur öyle arada" filan dedi. Kadını tam çok takdir ediyordum ki, o meşum soru geldi:" sahi ya ne oldu ikisinin arasında, gördünüz mü?"
Ben de sakince cevapladım" Bizimki çok sevgi pıtırcığı, sarılayım diye hamle etti, abimiz de korktu biraz durumdan "
Sessizce çıktık klüpten tabi..





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder