Yuh İştar sana daha şimdiden |
İştar o kadar hareketli bir çocuk ki, görmeden bir kız çocuğunun bu kadar yaramaz olabileceğine inanmak gerçekten çok güç.,
Ben şahsen hiç bir yerde İştar gibisini görmedim, insanların da genelde bir kaç dakika sonra yaptığı yorum: " baya hareketli maşallah,allah size kolaylık versin"
Yaşı henüz küçük olduğu için ne kadar uyarırsam uyarım, hiç bir faydası olmuyor, bildiğini okumaya devam ediyor, hem de kahkahalar atarak.
Sakızdan döndüğümüz akşam anneannemizde kaldık, babamız yelken yapma sevdasına bir arkadaşının teknesiyle güneye inmişti.
Sabaha karşı İştar uyandı, benim çok uykum olduğu için uğraşmak istemedim ve onu yanıma aldım.Beraber uyandık.
Nasıl olduğunu hala bilmiyorum ama bir şekilde İştar kafasını yatağın yanında duran komodine çarptı, ağlamaya başladı.
Onu teselli etmek için kucaklayım dedim ama bir de ne göreyim: kulağı kanıyor!
Apar topar götürdüğümüz hastanede durumu inceleyen KBB uzmanı doktor kararını verdi: derhal ameliyathane hazırlana, genel anestezi verile, bu kulak dikile!
Basit bir pansuman için geldiğimiz hastanede olayın bu boyuta gelmesi beni şaşırtsa da , aksi taktirde iz kalacağı söylendiği için durumu kabullendim. Baya baya hastaneye yatışımız yapıldı, İştar'a sakinleştirici şurup içirildi ve hemşire kızımı ameliyathaneye götürdü dikiş için.
Yaklaşık 1,5 saat sonra sedyede getirdiler miniğimi.
Elinde damar yolu, minik ayakları battaniyeden sarkmış.
dikiş sonrası hastane yatağındaki halimiz |
Yatağa yatırdık, sağ kulak kepçesi sargılıydı.
Hemşire: anesteziden dolayı durgun,keyifsiz olabilir, normal dedi.
Bir çizgi film açtım ona. Anestezi etkisi geçince bir şeyler yiyip içti.
Ve "durgun olur" dedikleri İştar hanım hastane koridorlarında bi o tarafa bi bu tarafa koşturmaya başladı.
Anlaşılan bizimkine uyuşturucu filan fark etmiyor.
En az 10 gün kulağımız sargılı kalacak ve bu süreçte asla su değdirmeyeceğiz. Yani " kafayı yıkamak yassah"!
Yaramazlığın sonu bit olmakmış anlaşılan :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder