12 Ağustos 2014 Salı

2014 Yazı Nasıl Geçiyor: Çeşme

Temmuz ortasına kadar süren sağda solda gezme tozmalarımız bitti ve kürkçü dükkanına; bu defa İzmir-Çeşme arası mekik dokuma moduna geçtik.
İştar'ın doğum günü sonrası neredeyse bir 15 gün kadar Çeşme'de kaldık, o sırada biz Karadağ'dayken başlayan doğrama değiştirme işleri bitti; ardından boya başladı; o da bitince günler süren bir temizlik oldu.
Tadilat işlerinden hep böyle bi şekilde sıyırırım kendimi. Karadağ'a gitmeden önce hazırladığım ekstra kıyafet bavulu Çeşme'ye gittiği için Karadağ tatili dahil tam  22 gün evimize uğramadan yaşayabildik  İştar'la.
 Her şey bitip de evimize döndüğümüzde doğramalar değişmiş,yeni elektrikli panjurlarımız takılmış, bütün ev tertemiz boya yapılmış, hatta bazı kablolar sıva altına gizlenmişti, ev de günler süren temizlik sonrası bal dök yala durumundaydı.
Neyse ben size Çeşme'de, annemlerin evinde günler nasıl geçiyor biraz anlatayım:
bu duşa İştar bayılıyor!
Annemler daha çok İştar'ı düşünerek evlerine yürüme mesafesindeki Ilıca Otel'e abone olmuşlar, yani önceden ödenen belli bir ücret karşılığı otelin plajından, mini klübünden, havuzundan ücretsiz faydalanabiliyorsun; o ödediğin para da otelin deniz kenarındaki restoranında yiyip içtiğinden düşülüyor.
İştar olmasa Çeşme gibi bir yerde  abonelik işi son derece mantıksız bi seçim olurdu;bi kere o parayı verip kendini sürekli aynı yere gitmeye mecbur bırakıyorsun, üstelik restoranı pek de ucuz değil.
Ama meğer hareketli bir  çocukla olunca ve yürüme mesafesinde bir yerde ücretsiz gidebileceğin bir plaj yoksa  gayet yerinde bir tercih. Artık Çeşme'deki günlerimiz aynen şu rutine bağlanmış vaziyette:
- sabah 9 gibi kalkış ( ana kız yine aynı odadayız bu sene)
- dede ve anneanne eşliğinde sevgi dolu ve İştar'a dünyanın şeyini yedirtebilen bir kahvaltı
- bahçede oyun oynamaca, bu sırada maillerimi kontrol etmem ( Note 3 alıp,internet kotamı 5 GB'ye yükselttiğimden  beri çok rahatım)
- otele gidiş,İştar'ı plajın gölge bölümüne konuşlandırma ( çünkü gidiş saatimiz öğleni buluyor)
- İştar'a öğle yemeği yedirme, İştar'ı uyutma
- ohh  beee uyudu deyip bu defa laptopla çalışmaya devam etme ( şirkete uzak masaüstü bağlantısından bağlanıp sistem girişleri yapmam gerekiyor)
- İştar uyanınca onu otelin mini klübüne ve önündeki havuza götürme
- oradan gitmek istemeyen İştar'ı her seferinde bir şekilde kandırıp eve götürme
- beraber duş,giyinme vs.
- çizgi film seyretmece, bahçede oyun oynamaca
- akşam yemeği
- İştarı 23 :00 gibi zar zor uyutmaca, eş zamanlı benim de sızıp kalmam
ibret-i alem olsun diye koydum bu fotoyu
Bütün bu yukarıda saydıklarımla  tam zamanlı olarak ben ilgileniyorum ve ne kendime ayıracak bir zamanım ne de enerjim kalıyor.  Arada annemin yardımları, babamın 20 dakika bile olsa İştar'la oyun oynamaları filan olmasa herhalde çıldırırdım.
iştarı kucağımda 2 saat uyuttum





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder