Ekim -Şubat 2015*
( İşbu blog hamilelik izni (!) nedeniyle geriden gelmekte olup, tembel yazarımız bilmem kaç ay sonra anlattığı mevzuların vukuu bulduğu asıl tarihi her yazının üzerinde belirtmektedir)
Ekim ayıyla birlikte İştar kızımın hayatında resmen yeni bir sayfa açıldı.
Yeni bir okul, yeni hafta sonu rutinleri ve ajandası tamamen dolu bir İştar..
Hafta içi sabah en geç 9:15 okuldayız,babamız dedeyle birlikte bırakıyor.Akşam 6'ya doğru servisle geri geliyoruz, oradan doğruca parka..
Hafta sonu sabah 10'da cimnastikteyiz, 11:30 kıyafet değişimi, 12:30 müzik kursu..Ders yarım saat suruyor ama indisi bindisi , ders sonrası oyunu derken eve dönüşümüz 3'ü buluyor.
Hamileyim ve çocuğumu her hafta sonu eğlendirecek aktivite olanağım sınırlı..Bu şekilde en azından İştar'ı fazla TV önünde tutmadan , kurs dönüşü bir şeyler ekleyerek haftayı kapatıyorum. Bu süreçte eksik kaldığımız tek şey pazar günü için ailecek kahvaltı planı yapamamak oluyor; eh o kadar da olsun zaten.
Ama ya müzik kursu?Mutlaka bir büyükle girilen sınıfta çocuklara yarım saat boyunca" baltalar elimizde , uzun ip belimizde" tarzı şarkılar öğretilirken bi 3 dakika kadar odaya canlı canlı gitarist, piyanist yada bir soprano sokularak bu kursa her ay 325 tl ödeyen velilerin kafalarındaki endişe bulutları giderilmeye çalışılıyor.Hatta arada sırada bu müzik okulunda halihazırda öğrenciliğe devam eden çocuklar 1-2 dakikalık gitar-keman dinletileri sununca hepimizin yüzü gevşiyor,ileride kendi çocuğumuzun resitalini hayal edip huzur buluyoruz.
Aylar boyu bu tempo devam ediyor, ama İştar halinden memnun, o mutlu olunca ben de mutluyum.Cimnastikte de, müzik kursunda da İştar'ın arkadaşlıkları henüz yüzeysel ama yine de bu rutine alışıyor İştar ve keyif alıyor.
Derken zamanla şunu fark ediyorum: müzik kursunda dön dolaş aynı şarkıları öğreniyorlar ve şarkılarla birlikte yapılan hareketler 2 yaş oyun grubu seviyesinde. İştar tüm hareketleri anında öğrenen, kursta öğretilmeye çalışılan tüm müzik bilgisini (ki ince-kalın ses, yavaş-hareketli şarkı gibi son derece karmaşık (!) teoremleri içeriyor) içselleştiren çocuklar arasında. Bir grup çocuk ise daha okul ortamından bihaber olduğu için öğrenmekten ziyade duruma ayak uydurmaya çalışıyor.
Dön dolaş tekrar ettiğimiz repertuarın sene sonundaki gösteride kullanılacağı için böyle sık tekrar edildiğini duyuyoruz.Ha tamam diyoruz,o zaman mantıklı. Ve son 2 ay derste sadece aynı şarkılar söyleniyor, yine ses çıkarmıyoruz, ne de olsa practice makes perfect.
Haziran'da olacak yıl sonu gösterimiz deniyor, tamam diyoruz.
Mayıs sonu kurs kapanıyor, sene sonu gösterisinden hiç bahsetmiyor ünlümsü öğretmenimiz.
Soruyorum- SMS gelecek diyorlar.
Haziran ortası oluyor, aklıma geliyor
Telefon ediyorum
Bu sene küçükler sahneye çıkmayacak diyorlar!
Ve şimdi kurs bitti, Ekim'de açılacak, bir üst sınıftan devam edecek.Koca yıl bu çocuğu anaokulu şarkıları öğrensin diye mi taşıyıp durdum,onu düşünüyorum. Ve seneye yine 1 yıl taşımanın sonunda acaba ne olacak, merak ediyorum..
Ve de her cumartesi 15 tl otopark parası verecek miyim yine..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder