Evet artık kapalı kapıların hiç bir işe yaramadığı bir döneme girmiş bulunmaktayız ailecek.
Sağımız solumuz önümüz arkamız her yerimiz kapalıydı daha düne kadar:
1.Banyoya girip klozete bişiler atmasın diye ebeveyn banyosunun kapısı
2.Tuvalet fırçasını ağzına sokmasın diye misafir banyosunun kapısı
3.Arkamdan koştur koştur gelip bir de bacaklarıma yapışıp mutfakta iş yaptırmadığı için babasıyla takıldığı odanın kapısı
4.Giyinip soyunurken gözümüzün önünde olsun, bi yere gidemesin diye giyinme odasının kapısı
5.Babasıyla yatak keyfi yaparken sıkılıp kaçmasın diye yatak odasına giden koridorun kapısı
vs vs vs
Her şey geçen hafta "İştarcım hadi köpük köpük banyo yapalım" dememle başladı. İştar koşarak gitti, gayet rahat şekilde ara koridorun kapısını açtı,ebeveyn banyosunun kapısını açtı ,ışıkları yaktı, duşakabinin içine girdi ( yok canım duşakabinin kapısı zaten açıktı)
Dün daha giyinmem bitmeden giyinme odasının kapısını açıp, koşarak kaçtı pırr diye.
Ve son bomba, akşam ben mutfakta bir şeylerle uğraşırken, minik cüce dairenin kapısını açtı ve apartmana fırladı. Arkasından zar zor yetiştim. Üst kilidi kapatmayı denedim ama yeni keşfettiği bu durum İştar'ı acayip eğlendirdiği için hiç durmadan tekrar tekrar kapıyı açmayı denemek istiyor. Bu defa kapı açılmak yerine hafif aralandığı için minik parmakları araya sokup durumu zorlamaya çalışıyor aklı sıra.
En kökten çözüm olarak şu an dış kapımız içeriden kilitli yaşıyoruz artık.
Otokontrol mevhumundan yoksun ama beri yandan da her türlü muzırluğa kafası çalışan bir cüce oldu benim kızım artık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder