Diyetlerde filan da böyledir hani:başta hızlıca verirsin sonra bir düzlüğe çıkma dönemi olur; gene aç gezersin ama gram veremezsin.Bir sonraki kilo verme ivmesini yakalamak için de baya bi kasarsın.
Hah işte çocuk gelişimi de sanırım böyle bişey, zira İştar'ın 2 ay önceki haliyle şimdiki hali arasında pek de bi fark yok. Sanırım düzlüğe geldik!
Bu durum beni biraz endişelendirmeye başladı. Konuşma mevzusu bayrağı bir hayli önde götürdüğümüz bir şeyken artık İştar'ın yaş grubundaki çocukların hemen hemen hepsi bülbül gibi şakıyor hatta İştar'dan daha iyi kendini ifade eden var.İfadeden kastım daha net ve anlaşılır konuşmak, yabancılarla diyaloglarda rahat olmak. Maalesef bizimki bıcır bıcır konuşuyor ama çoğu zaman ben ve bir kaç kişi anlayabiliyoruz ne dediğini, hatta ben dahi anlayamıyorum. Asansörde, orada burada birisi "merhaba" dediğinde bizimki aval aval bakıyor. 2 yaşındayken çok anormal değildi ama şimdi olmaması gerekir diye düşünüyorum.
Evdeki oyuncaklarıyla sürekli aynı kuleleri yapıyor, okulda bütün gün boyama yaptıkları halde evdeki boyama kitaplarını sadece karalıyor, sıkılırsa da pastel boya yiyor. Bu günlerde en sevdiği aktivite hamur oynamak ama onda da yegane faaliyeti hamuru yılan şekline getirmek yada kalıpla üstüne bastırmak, yaratıcılık filan yok.Harflere olan ilgisini kaybetti, zaten iki harf öğrenmişti 6 ay önce; hala X ve O'da kaldık.
Babasına bakılırsa bizim çoktan "Işıl ılık süt iç" fişini tersten yazmaya başlamış olmamız gerekiyordu ama ben işin o kısmında değilim.Ve fakat merak etmekteyim:en azından son 3 aydır çocuğun bilişsel gelişiminde hiç bir değişiklik olmaması acaba normal mi? Yoksa İştar hala bebek mi yoksa çocuk mu olacağına karar veremediği için mi durum böyle?Hala yere düşen şeyleri ağzına atması, boya çiğnemesi resmen 18 aylık çocuk davranışı.Tuvalet eğitimini tamamlamışken altına kaçırması da regresyon hali
Bazen " anne ben bebeğim,bana emzik ver" filan diyor.
Hatta bunu çok sık söylediği dönemde altına yapmaya başlamıştı.İki vakayı birbirine bağlayıp, tehlikeyi hemen sezdim tabi. Ne zaman "ben bebek oldum" lafı ağzından çıksa hemen " sen büyüdün annecim, 2,5 yaşına geldin abla oldun" diyorum anti tez olarak. Belki de büyüdüğünü kabullenmek istemiyor. .Hangimiz isteriz ki?
Bir de şu var: tüm gününü birlikte geçiren çocuklar ister istemez birbirinden etkileniyorlar.Genelde de kopyalanan şeyler kötü özellikler oluyor. İştar sınıfındaki çocuklara vurmayı ve ittirmeyi hemencecik öğretti, diğer çocuklardan aldığı şeylerin de gelişimine pek katkısı olmadı.
Acaba 3 yaş grubuna mı gitseydi? 2012 nin ilk aylarında doğan çocukların hepsi 3 yaş grubuna gidiyor.Bizimki Temmuz doğumlu ama pek çok gelişimsel konuda yaşına göre ileriydi, şimdi ise aynı şeyden bahsetmek kesinlikle mümkün değil, gayet ortalamada hatta bazı kategorilerde resmen bebeğiz!
Bakın mesela benim eşimin özendiği çocuk modeli:
https://www.youtube.com/watch?v=tSqUcrFJ498
Bu da zeki insanlar klubü MENSA'ya kabuk edilen 2 yaşındaki çocuk:
https://www.youtube.com/watch?v=4nErDZBdt_w
Bi de böyle fake geniuslar var, cup cake ile besliyorlar:
https://www.youtube.com/watch?v=bbhld1uAxA8
Eskinin sivri zekalısı, şimdinin şapşal annesi olarak ben çocuğumun sadece sosyal ve mutlu,kendiyle barışık bir çocuk olmasını isterdim.Zira algılama kapasitesi, mutluluğu ve doyumu beraberinde nadiren getiriyor.
3 yaşında okuyup yazamasın ama tıpkı geçen günlerde olduğu gibi aynı akşam iki arkadaşı sesini duymak için arasın onu. Evet ya, bi de bunu gördük. Babaannesine gittiğimiz bir akşam bir arkadaşım aradı,kızı İştar'la yaşıt ve bir kaç kere bir araya geldiler, yazın da birlikte Karadağ'a tatile gitmiştik. İştar'ı özlemiş ve konuşmak istemiş.İki kızın telefondaki muhabbetleri inanılmaz komikti. 1 saat sonra yine telefonum çaldı,bu defa kankisi İştar'ın uyuyup uyumadığını merak etmiş,annesine hadi arayalım diye tutturmuş. Uzun uzun konuştular telefonda, yarıldık gülmekten.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder