2 Ocak 2014 Perşembe

İştar Hanım Yine İstanbul'da -1

Şu düzenekten yapsak gittiğimiz yerlerde mesela?
Daha biz İzmir'de İştar'la evden çıkma lisansı alamamışken işgüzarlık edip yeni yılı Büyükada'da bir ev partisinde geçirmeye karar verdik. Aslında bir kaç gün önceden de İstanbul'a gidebilirdik ama ben  İştar'la seyahat işinden o kadar yıldım ki, şu an eşim hayatının sürprizini yapıp haydi hep beraber Güney Amerika turuna gidiyoruz -en çok görmek istediğim bölge-, her şeyi ben ayarladım, beş yıldızlı otellerde kalıp business uçucaz dese bile hemen hayır derim.( tabi bu yazdığım  teklif sadece tatlı bir hayal yoksa ne hayatımda business uçtum ne de kocam tatil planını önüme hazırlop sundu)
İş bu sebepten yılbaşı programıyla ilgili beklentim minimal, hedefim mümkün olan en geç saatte İstanbul'a varmak, hemen 1 Ocak günü olabilecek en erken saatte geri dönmek. Nitekim eşim de öyle düşünmüş olacak ki 31 Aralık sabah İstanbul'a vardık ve adaya geçmeden bizim için olabilecek en güvenli adrese yani 4 yaşında bir çocukları olan arkadaşlarımızın evine gittik. İşte orada bulunduğumuz bir kaç saat içinde İştar hanım'ın  yaptıkları:
1. Evin çocuğunun asla açmadığı salondaki dolapların hepsi açtı, kaşla göz arası içinde ne var ne yok aşağı indirdi. İçinde sadece oyuncakların olduğu dolapla ise hiç ilgilenmedi.
2.Eline verdiğimiz oyuncaklarla oynamak yerine salonda o koltuktan o koltuğa zıpladı, düşecek diye hepimize kalp krizi geçirttirdi.
3. Evdeki çocuk büyüdüğü için merdivenlerdeki bariyerler kaldırılmış.İştar sürekli yukarı çıkmak için hamle yaptı biz gidene kadar. Belki 50 defa onu 3-4.basamaklarda yakalayıp aşağıya indirdim. Baktım olmuyor en sonunda kendim basamağa oturdum ve ayrılmadım oradan gidene kadar.
4. Çocuk odasının altını üstüne getirdi.Dolap kapağına özenle yapıştırılmış tüm stickerları söktü, bir kısmını üzerine yapıştırdı. Evin oğlu odasının halini görünce kriz geçirdi
5. Babası benim kadar atmaca olamadığı için maalesef İştar'ı ona emanet ettiğim saatlerin sonunda mutlaka bir hadise patlak veriyor. Beyler yukarıda çocuk odasında  İştar,Kaya hep beraber takılıp sohbet ederken, biz de hanımlar aşağıda salonda kahve içiyorduk. Ben İştar'ın  bıcır bıcır sesini duydum ama sanki çocuk odasından değil de daha ortalarda bir yerlerden geliyordu ses. Koşarak yukarı çıktım ama çok geçti.İştar merdivenleri pıtır pıtır tırmanıp çatı katına ulaşmıştı bile.
6. Kapağı açılabilen bir sandığın üzerine konup unutulmuş  bira bardağını kırmak İştar'ın tek bir hareketine baktı elbette!
7. İştar mutfaktaki sebili keşfetti, defalarca ama defalarca sebilin musluklarını açtı, bütün mutfak su içinde kaldı
8. Yine mutfakta buzdolabının üzerine yapıştırılmış  ve boyunun yettiği tüm magnetler İştar'ın eğlencesi oldu.Bir kaç tanesini de yırtınca evin oğlu olay çıkardı.
9.Evin kedilerinin elmayrası İştar'dı.Her defasında tam kuyruklarını çekmek üzereyken yakaladım son anda.
10. Salonun baş köşesine yerleştirilmiş yılbaşı ağacını,üzerindeki ledleri ve süsleri keşfetmesi elbette çok sürmedi.Oradan bir top, buradan bir süs derken baktık ağacı ufak ufak yoluyor, koca ağacı sırtlanıp bahçeye taşıdık.
Bu arada salonun her köşesine yayılmış oyuncaklar ,kitaplar vs İştar'ı en fazla 3 er dakika oyalayabiliyor. Zaten gittiğimiz yerde oyuncak olmama ihtimaline karşı çantamızda sürekli 1-2 kitap,küçük bir oyuncak bulunduruyoruz.Son dönemdeki en büyük silahımız ipad ise 10-15 dakika kadar oyalama fırsatı sağlıyor bize allahtan.
Bu evde de mimlenmiş şekilde çıkıp Bostancı'ya geçtik Büyükada vapuruna binmek üzere..Neyse ki işin bu kısmında  uyuyordu hanımefendi.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder