8 Kasım 2016 Salı

Dikkat! Bu Evde Hastalık Var!!

Derlerdi de inanmazdım."Çocuklu evde kış ayları bir hastalık sarmalında geçer,havalar ısınana kadar başınız hastalıktan kurtulmaz" lafı gerçekten doğruymuş.Her Ekim ayında olduğu gibi, bu yıl da  son 4 gün kala İştar yine ateşlendi.Allah'tan Ayşe için zaten doktor randevusu almıştım, ikisi birlikte kontrole girdiler. Çok ciddi bir şey bulamadı doktor, fakat büyüyen geniz etinden şüphelendi.
"Horluyor mu, ağzı açık uyuyor mu" diye sordu. Ben kendimde hiç böyle rahatsızlıklar yaşamadığım için  otomatik olarak  "yooo" dedim ama esasen o sırada İştar daha doktor koltuğunda ateşi yükselip uyuyakaldığı için yüksek volümlü olarak horluyordu.Doktor da duyduğu sese istinaden teşhis koymuştu!!
 Artık büyüdüğü için mi yoksa kaptığı mikrobun türevinden midir, ateşlenme durumu sadece bir gün sürdü,ertesi gün gayet de kuduruktu. Böyle günlerde en büyük avantajım aileme yakın oturmam, hemen İştar'ı anneanne-dede ilgisi için onlara gönderebiliyorum.
İlk ateşten bir kaç gün sonra, tam da pilatesteyken okuldan yine telefon geldi -ateş yükselmişti, acilen alır mısınızdı.
Koştur koştur gittim,müdürün odasında uyuklayan İştar'ı sırtlandım,doğru eve.Tabi bir kaç saat sonra yine hiç bir şey olmamış gibiydi. İlk etapta korkum, ateşlenme durumunun Ayşe'ye de bulaşmasıydı ama çok şükür onca sarılmaya,öpücüğe rağmen henüz bu risk gerçekleşmedi.
Fakat maşallah ertesi gün itibariyle hepimiz nakavt durumdaydık.
Önce hemen bende boğaz ağrısı olarak başladı..Derken Sophia'da öksürük ve bam! eşimde ateş..
Bütün hafta mikroplarla boğuşarak geçti ve fasılalarla da olsa hala durum devam ediyor. Geçen hafta sonu bu defa da İştar kusmuş, hem de 4-5 defa ve öksürürken değil, durup dururken. Kusmuş diyorum çünkü hafta sonunda İştar'ı babasıyla bırakıp şehir dışına gittim.
Döndükten bir kaç saat sonra yine korkunç bir boğaz ağrısı ve hooop yine hastayım!
Bu arada Sophia hala geceleri öksürüyor ve eşim de kırıklıktan bahsediyor. İştar da pazartesi sabahı yatağına kusmuş. Makarnayı önüne koyuyorum yemiyor, saat 7-8 gibi kucağımda uyuyakalıyor, geceleri bir kış klasiği olan öksürük sesi odalarımızı şenlendiriyor.
Totalde nereden baksanız 15 gündür evde hastalık kol geziyor. Her yanımız şurup,pastil,vitamin oldu.
Ayşe de geri kalmıyor tabi, öhö öhö sabahları hafif bir öksürüğü var.
Bu işte en doğru yaklaşım elbette bağışıklık sistemini güçlü tutmak.Kimi propolis diyor, kimi Sanbucol. Ben de bu sezon başında Omega 3 ve bağışıklık güçlendirici iki çeşit şurup almıştım. Ateşlerin inatçı olmaması belki bu şuruplar sayesindedir, bilemiyorum.
Bu akşam öksürükler için yeni duyduğum zencefil-bal karışımını deneyeceğim, umarım işe yarar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder