Gerçekten 18 ay bir dönüm noktasıymış. Ne yazınki o deli dolu halimizden eser kaldı ne de laf dinlememezlik. İştar resmen "büyüdü", olgunlaştı, baya baya bebeklikten çocukluğa geçti.
Neler mi değişti?
1."Yapma" kelimesi artık gerçekten İştar' a bir şey ifade ediyor ve bazı bazı laf da dinlediği oluyor.
2. Geçmişte bu şekilde etiketlediğim bir şeyi yapmaya teşebbüs ederken " olmaz", "kıırlır" "tehlikeli" diyebiliyor gözümün içine baka baka.
3.İstediği her şeyi son derece net bir şekilde ifade edebiliyor hatta kendi başına becerebileceği bir mevzuysa kalkıp kendi de yapabiliyor. Örneğin dün benden kuru üzüm istedi." Anne tabağa koy" dedi sonra.Üzümleri plastik bir tabağa koydum. "Anne kaşık istiyorum" dedi ama benden bir şey beklemeden çekmeceyi açtı, oradan bir çay kaşığı aldı.Kaşıkla kuru üzümü yemeye başladı."Anne kuru üzüm yer misin" diye bana da kaşığı uzattı.
4.Konsantrasyon süresi kesinlikle daha uzun. Eline oyalansın diye bir ipad verip restoranda mutlu huzurlu yemek yiyeceğimiz günler çok yakın.
5.Uykusuz olduğu anlar dışında çok daha sakin ve yavaş. Hiperaktife bağlamış gibi koşturmaları artık hiç kalmadı gibi bir şey.
6.Çok az döküp saçarak kaşıkla yemek yiyebiliyor.Genellikle sofraya oturduğumuzda İştar'ın önüne plastik tabak içinde yemeklerini koyuyorum. Ben kendiminkini yiyene kadar o da minik elleriyle bir şeyler yemiş oluyor.Anne usulü kaşık tepme ritüeli ise işte bu noktadan sonra başlıyor.
7. El becerileri,yaratıcılığı, olaylara olan tepkisi de demlendi,olgunlaştı. Birden yerde İştar'ın yaptığı simetrik Jenga kulelerini görebiliyorum yada işaret parmaklarına zeytin dilimlerini koyup " anne baaak" diyebiliyor minik cüce.
8.Ve bana göre en güzel gelişme: puset artık en yakın dostumuz! Hiç itiraz etmiyor, paşa paşa biniyor alete İştar Hanım.
Tüm bunlar iyi hoş ama yaş oldu bir buçuk, hala değişmeyen şeyler var elbette hayatımızda
1. Henüz kesintisiz uyku uyuduğumuz bir gün dahi olmadı. Her gece istisnasız uyanıyor,ağlaya ağlaya bizi çağırıyor ve uykuya bizim yatakta devam ediyor. Zaten ben de öyle bir noktaya geldim ki, İştar uyanmasa bile ben mutlaka gecenin bi yarısı uyanıyorum, geri de uyuyamayınca en az 1 saat internette takılıyorum.
2.Hala meraklı,hala yaramaz. Yani özellikle misafirliğe gittiğimiz evlerde potansiyel suçluluk etiketini hala taşıyor.
3. Desitin hala en sevdiğimiz gıda maddesi.
4. İştar'ı uyutmak artık neredeyse imkansız hale geldi.Uykusu varsa her türlü uyuyor, yoksa da öyle eskisi gibi daya biberonu geç sallanan koltuğa olmuyor. Hal böyleyken İştar'ı benim dışında akşamları uyutabilen hiç kimse de kalmadı artık.Annem kendi usulünce eskiden kızılderi melodileri eşliğinde sallaya sallaya bir şekilde uyuturdu cüceyi ama şimdi yatak saatlerinde ikili kanlı bıçaklı ve 2 saat süren mücadelenin sonu genelde fos çıkıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder