17 Eylül 2013 Salı

İştar Hanım 14 Aylık

1.Cümle Kurabiliyoruz
İştar'ın linguistik becerileri her geçen gün artıyor. Geçen hafta sonu yine her zamanki gibi gecenin bir yarısı uyandığında yatağında oturdu, bana döndü ve şunu dedi: "Anne bak"
Hep birlikte yemek yerken babasını gösterip yine etti kelamını: " Baba mama yiyy"
Anladığı basit  cümlelerin sayısı her geçen gün hızla artıyor. Favori şarkısı olan Ali Babanın Çiftliği'ni günde 50 defa dinlemekten mütevellit, artık ezberledi.Daha" çiftliğinde inekleri var" kısmı gelmeden möölemeye başlıyor.
Soru cevap becerimiz henüz iki cevapla sınırlı ama ben her defasında çok eğleniyorum:
" Kızım senin adın ne?"
"Cağlaaaaa"
"Annecim kaç yaşındasın?"
"Biii"

2.İştar'ı Oyalamaca
Bir şeye konsantre olma süresi hala çok kısa. Herhangi bir oyuncakla oynamaya başlayıp, ondan sıkılıp,yenisine geçmesi yaklaşık 2 dakika sürüyor.Onu oyalamak cidden çok zor.Acaba mevcut oyuncaklar mı doğru değil deyip, İkea'dan tahta bir takım yeni şeyler aldım ama yine durum değişmedi.Güzel olan şey, televizyona olan konsantrasyon süresinin de aynı şekilde kısa olması.
Ona kitap okuyun,masal anlatın filan diyorlar ya her yerde. Evdeki masal kitabımız çok hacimli bir şey olduğu için (Her Güne Bir Masal,Yapı Kredi Yayınları) marketten daha kompakt boyutlu başka bir masal kitabı edindim.Elinde sütü yada elması olduğu sakin bir anında koltukta yanıma oturtup okuyayım dedim.Daha 3.cümlemde sağa sola tırmanmaya ,benim üzerimden koltuğun diğer kenarına atlamaya başladı. E pardon da ben bu çocuğa nasıl kitap okuyacağım ki?
3.Sosyal Durum
İnsanları bir şekilde ayırt ediyor. Yeni tanıştığı insanlarla neredeyse hiç iletişim sorunu yaşamazken, daha seyrek gördüğü babaannesi,dedesi gibi kişileri deyim yerindeyse refüze ediyor.Kucaklarına gitmiyor,gitse de durmak istemiyor.Anneannesinin kucağında da son zamanlarda benzer bir refüze durum geliştirdi.
Giden kim olursa olsun, arkasından ağlıyor.Tabi bu ayrılık anksiyetesini en yoğun yaşadığı kişiler ben,babası ve bakıcısı. Babası ve bakıcısı giderken İştar'ı mutlaka başka bir şeylerle oyalıyorum ki gideni anlamasın.Ama çoğu zaman odadan fırlayıp kapıya doğru gidiyor ve henüz anlayamadığım bir dilde sorgu suale başlıyor kapıyı gösterip.
Her türlü bebek, çocuk ve hayvan sevdiği şeyler arasında.Her ne kadar henüz nasıl sevmesi gerektiğini bilmese de,paytak paytak hedefe doğru yanaşıp,Elmayraya dönüşüyor minik hanım.
4.Beslenme & Uyku
Eskisi kadar çılgın bir iştahı yok ama önüne konanı da reddetmiyor elbette.Bu aralar hamur işi ,tatlı,bisküvi favorilerimiz - e tabi ben verdiğim için favorisi, yoksa çocuk bakkala kendi gidip almıyor bunları- Nihayet toz mama işini bitirdik ve sıvı süte geçtik.Ancak sade inek sütünün yeterli besin değeri yoktur diye endişe edip,Hipp'in Organik sütlerinden başladım likit dünyasına. Tabi İştar Hanıma farketmiyor, biberona ne koysan götürüyor.
Uykularımız maalesef hala delik deşik. Ama şu an için çok dert etmiyorum çünkü tüm yazını haftanın yarısını kendi evinde kendi yatağında, yarısını Çeşme'de başka bir yatakta geçirdi.Üstelik ikimiz aynı odada uyuduk. Çeşme faslı bitip de İzmir'e kesin dönüş yaptığımız ilk 3 gün yine uyanıldı, anne baba arasına yatıldı,edildi ama 4.gün tekrar kesintisiz uyku rutinine geri dönmüştü.Üstelik eskisi gibi sabahın köründe de uyanmıyor, 8:30 genelde uyandığımız saat. Tabi bu iş en çok bana yaradı, İştar'ın ilk 9 ayını neredeyse her gün  en geç saat 7 de uyanarak geçirip, yorgunluğu tavan yapmış bünyeye çok iyi geldi doğrusu!
Şu anda da babamız yurtdışında olduğu için yine anneanne yanındayız, yani yine farklı bir ev, farklı bir oda ve aynı odada uyuyoruz. Dün gece 2 gibi uyandı, su içti, benim yanımda 1 saat kadar uyudu, sonra kendi yatağına transferinden sonra sabah 8:30 a kadar fosur fosur uyudu.
5.Taklitçilik
Valla bu mevzu ayrı bir başlık altında irdelenmeli,çünkü İştar hanım inanılmaz bir taklitçi.Gösterilen her yeni şeyi (oyuncak süpürgeyle yerleri vu vuu diye silmece, terlikle dan diyerek sinek öldürmece,oyuncak çamaşır makinasının düğmesine bip bip sesi çıkarak basmaca,yerden hanımefendiyi  kucağa alırken hopppaa diyerek kaldırmaca,biberonla rakı kadehini şerefe diye tokuşturmaca vs) bir kaç tekrarda öğreniyor ve uygulamaya geçiyor. Özellikle "hoppaaa"mız çok meşhur.
6.İnat
Evet İştar hanımın maalesef tersi de çok fena. İstediği bir şey yapılmadığında (tezgahın üzerinde duran emzik verilmediğinde)  yada keyif aldığı bir aktiviteden alıkonulduğunda (yarım saat süren banyo sefası sonucu elleri ayakları buruş buruş olduğu için küvetten çıkartmaya kalktığımızda) gösterdiği tepkiler, mızıldamaktan kendini yerden yere atıp katıla katıla ağlamaya kadar çeşitli skalalarda. Bir süre sonra sakinleşip mevzuyu unutuyor ama o anki sinir bozukluğu anne babada baki tabi..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder